Toplu Sms

Etiket okuyun, zayıf kalın!

Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu...



Minicik puntolarla okuması neredeyse imkansız. Çoğu zaman tam anlamıyla bir büyüteç gerekiyor. Bisküvisinden krakerine, çikolatasından gofretine pekçok ambalajlı gıdada benzer tablo hakim. Ama o minicik puntolarla yazılmış içerik etiketlerindeki bilgiler çok önemli! Zira, obeziteden kalp sağlığına hatta zayıf kalmaya yönelik önemli püf noktaları barındırıyor. 


Hele de ince ve fit görünmek için pekçok yol deneriz de, o yollardan birinin de tükettiğimiz ürünlerin üzerindeki etiketleri okumaktan geçtiğini bilmeyiz. Pekçoğunuz da 'biliyoruz ama o minicik yazıları okumak ne mümkün' diyorsunuz şüphesiz. Haksız sayılmazsınız. Zira minicik puntolarla ürünlerin arkasında yazılan içerik bilgileri adeta okunmamak üzere yazılmış! Ama üşenmemek ve dikkatli bir şekilde okumak gerekiyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu "Aldığınız gıdaların ambalajındaki içerikler, obeziteden kalp damar hastalıklarına, şeker hastalığından yüksek kan yağı seviyelerine ve organ çevresindeki yağlanmaya dek ne kadar dikkatli davranmamız gerektiğini her seferinde yüzümüze vuruyor" diyor. Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğince gıda etiketlerinde 'gıda adından içindekiler listesine, gıdanın net miktarından özel muhafaza koşullarına, üretici firma adı ve adresinden kullanma talimatına' dek birçok bilginin yer alması zorunlu.
 

Etiket okuma alışkanlığımız yok

Türkiye'de etiket okuma alışkanlığı konusunda yapılan bir çalışmaya göre; tüketicilerin %40'ının satın aldığı ürünlerin etiketini “bazen”, %10'unun ise “nadiren” okuduğu ortaya çıkmış. Yine yapılan çalışmalarda, özellikle çağımızın en önemli sorunlarından biri olan obezite ile mücadelede önem taşıyan 'besin değeri bilgileri'nin etiket bilgilerine göre daha az okunduğu, en çok okunan etiket bilgilerinin ise üretim ve son tüketim tarihi olduğu saptanmış. Diyetisyen Torluoğlu "Kilo kontrolü vesağlıklı yaşam adına sağlıklı beslenme alışkanlığını benimsemiş bireylerin etiket okuma alışkanlığı konusunda daha dikkatli oldukları ortaya konulmuş ve besinsel içerikleri daha detaylı değerlendirerek uzun süreli olarak daha zayıf ve sağlıklı kaldıkları gösterilmiştir " diyor. 
Etiketlerin dili
Peki günlük hayatta rastladığımız ve çoğu zaman dikkat etmediğimiz, dikkat etsek de minicik yazılarından dolayı okumakta zorlandığımız etiketlerdeki o başlıklar neler anlatıyor?
Light ürün: Diyetisyen Melis Torluoğlu en çok sorulan sorulardan birinin 'light ürünlerde katkı maddesi olup olmadığı veya diğer ürünlere göre daha fazla katkı maddesi içerip içermediği' olduğunu belirterek "Light ürün ibaresi gördüğünüz ürünler, enerji değeri en az % 25 oranında azaltılmış ürünlerdir. Ancak dikkatli tüketilmesi gerekir. Çünkü light diyerek bolca tüketmek ters tepki yaratacak, aksine kilo almaya neden olacaktır" diyor.
 
Yağsız ürün: Porsiyonu %5 den daha az yağlı olduğu anlamına geliyor. 

Düşük kalorili ürün: Porsiyonu 40 kaloriden daha az enerji içeriyor.Enerji ve yağ yüzdelerinin azaltıldığı anlamına geliyor. Özellikle kilo kaybı ve zayıflamayı hedefleyen ya da vücut yağ yüzdesini ideal aralıkta tutmak isteyen bireylerde tercih edilebilir ürünler arasında yer alıyor.
 

Yağsız et: 90 gram ağırlığındaki etin içerisinde 10 gramdan daha az yağ ve 95 miligram kolesterol olduğunu gösteriyor. Kan yağ seviyelerini normal değer aralığında tutmak adına et yağsız da olsa kişinin günlük ihtiyacına göre ortalama 100-120 gram tüketilmesi gerekiyor. Haftada 2-3 kez beyaz et ile dönüşümlü olarak tüketilmeli.
 

Ekstra yağsız et: 90 gram ağırlığındaki etin içerisinde 5 gramdan daha az yağ ve 95 miligram kolsterol olduğunu gösteriyor. Etin yağ oranı her ne kadar azaltılmış olsa da hayvansal gıdaların içeriğinde bulunan kolesterolün fazlası kan yağlarında yükselme eğilimi, damar sertliği, damarlarda plak oluşumu, kalp krizi, damar tıkanıklığı, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliği gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden tüketilen miktara dikkat edilmesi önemli.


Pastörize süt: Yüksek ısıda işlem görerek zararlı mikroorganizmalardan arındırıldığını belirtiyor. Yüksek ısıyı belirli bir süre aralığında görmüş olduğundan evde kaynatılan sokak sütlerinden daha sağlıklı ve bileşim olarak daha zengin. Cam şişede pastörize günlük süt tüketimi tercih edilmeli.
 

UHT süt: Yüksek ısıda işlem görerek tüm mikroorganizmalardan arındırıldığını gösteriyor. Açıldıktan sonra 1-2 gün içerisinde tüketilmesi gerekiyor.
 

Gluten içermez: Gluten denilen ve bazı kişilerde emilim bozukluğu kaynaklı çölyak denilen bir rahatsızlığı barındıran protein türünü içermediğini gösteriyor.
 

Binbir isim altında şeker:Mısır şurubu, fruktoz, fruktoz şurubu, fruktozlu Mısır şurubu, esmer şeker veya invert şeker içerir ibareleri de bolca karşımıza çıkıyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, mısır şurubunun %80 oranında fruktozdan oluştuğunu, fruktozun vücutta kullanılmak için insüline ihtiyaç duymadığından çok çabuk yağa dönüşebildiğini belirtiyor. Torluoğlu "İnvert şeker ve fruktozlu mısır şurubunda da durum aynıdır. Bu tip şeker türevlerini içeriğinde barındıran gıdalar; yağa dönüşme, yüksek trigliserid durumu yaratma, hızlı kilo artışına sebep olma, vücutta toksik etki, damar sertliği ve karaciğer yağlanması gibi süreçleri başlatabilir" diyerek uyarıyor.