Toplu Sms

Bahar çarptı bizi!

Bahar çarptı bizi!

Baharın insan davranışları üzerindeki etkileri neler?

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataoğlu, baharın gelmesiyle insanların fiziksel açıdan hareketlendiğini, duygularına hakim olamadığını ve pervasızca davranışlar sergilediğini belirterek, "Trafikte daha hızlı hareket eder, birbirlerine karşı öfke gösterme durumları artar. Bu durum sosyal ilişkilerde bozulmalara, tartışmalara hatta cinayetlere neden olabilir" diyor.

Ataoğlu, baharda insanların duygularının coştuğunu, daha istekli, canlı ve zinde olduğunu anlatıyor.

"Bu, hastalık dönemi değildir aslında" diyen Ataoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hareketlenme, istekte artma gözlenirken, duygu durum bozukluklarının birçoğu da bu dönemde çıkar. Canlanmak, hastalık düzeyine ulaşabilir. Bu dönemde 'manik atak' dediğimiz hastalık gözlenebilir. Bahar aylarında hareketlerinde düzensizlik olan insanların tamamen duygu durum bozukluğu ile bağlantılı sorun yaşıyor.

Baharın gelmesiyle fiziksel anlamda hareketlenen insanlar, duygularına hakim olamaz ve pervasızca davranışlar sergiler. Trafikte daha hızlı hareket eder, birbirlerine karşı öfke gösterme durumları artar. Bu durum sosyal ilişkilerde bozulmalara, tartışmalara hatta cinayetlere neden olabilir."


Ataoğlu, insanların baharda aşık olma ihtiyacı hissettiğine dikkati çekerek, "Doğada hayvanlar, bahar aylarında cinsel arayış içinde olur. Nesillerin çoğalması bu canlanmayla olur. İnsanlarda da baharın gelmesiyle birlikte cinsel artış olur" şeklinde konuşuyor. 

Dişleriniz nasıl beyaz olacak?

Dişleriniz nasıl beyaz olacak?

Dişlerinizin daha beyaz ve lekesiz görünmesi için yediğiniz besinlere dikkat edin!

Birçok kişinin rahatsız olduğu diş lekeleri dikkatsizce tüketilen yiyecek ve içeceklerden kaynaklanıyor. Gün içerisinde içilen kahve, kola ve soda gibi birçok içecek dişlerde leke yapıyor. Dişlerinizin sararmasına ve lekelenmesine sebep olan içecekler;

• Soda ve Kola: İçecekler içerdikleri yoğun asit sebebi ile diş minesinde leke yaparlar.
• Şarap: Kırmızı şarap dişlerde yoğun rengi sebebi ile beyaz şarap ise içerdiği asit nedeniyle leke yapar.
• Kahve ve çay: Çay ve kahve kafein ve doğal renklendiriciler nedeni ile dişlerde leke bırakır.
• Havuç suyu ve vişne suyu gibi içinde 'kromojenic''içerikli gıdalarda diş lekelerine sebep olur.
• Hazır gıdalar: Enerji içecekleri ve hazır gıdalarda bulunan gıda boyaları da leke oluşumunu hızlandırır.

5 dakika da dişlerinizi beyazlatacak formülü merak ediyorsanız Tıklayınız! 
Dişleriniz nasıl beyaz olacak?

• Fazla miktarda çay ya da sigara içmemeye özen gösterin.
• Leke yapabilecek yiyecekler yedikten ya da içtikten sonra dişlerinizi mutlaka fırçalayın.
• Bu esnada beyazlatıcı bir madde kullanmanızda fayda var!
• 3 ayda bir diş fırçanızı değiştirin,
• 6 ayda bir diş hekimine kontrolüne gidin.

Beyazlatıcı bantlar, diş beyazlatma kalemi ve dişlere sürülen solüsyonlarla da dişleri beyazlatmak mümkündür. Ayrıca diş fırçaları ve diş macunları dişlerinizdeki lekeleri temizleyerek onları doğal beyazlığına kavuşturur.

Parfüm kullanmanın detayları!

Parfüm kullanmanın detayları!

Güzel kokmak adına, adeta parfüm şişesinin içine girmiş kadar ağır kokmanıza gerek yok!

Teniniz ve kişiliğiniz için en doğru parfümü seçmiş olabilirsiniz ama parfüm kullanmanın da püf noktaları yok değil!

Parfümünüzün daha kalıcı olması ve geçip gittiğiniz her yerde iz bırakmasını istiyorsanız bu önerilere kulak verin!

İşte size parfüm kullanmanın ince detayları…

• Öncelikle dikkat etmeniz gereken ilk kural; sıkmanız gereken dozaj miktarıdır. Bunun için en ideal sayı en ideal sayı, parfümü değişik bölgelere iki ya da üç kez püskürtmek.
• Parfümünüzü mutlaka temiz ve kuru bölgelere sıkmaya özen gösterin.
• Dökme olanları değil de spreyli şişeleri tercih etmenizde fayda var. Çünkü ellerinizle temas eden parfüm bakterilere açık hale gelir ve kısa zamanda bozulur.
• Özellikle vücudunuzun sıcak ve kuytu bölgeleri kokunuzun kalıcılığı açısında en uygun yerlerdir. Örneğin; kulak arkası, boyun, bilekler ve göğüs aralığı
• Nabzınızın attığı yerlerde kokunuzun daha iyi yayılır ve kalıcı olur.
• 15 cm uzaklıktan tutarak parfümünüzü sıkın
• Kesinlikle elinizle yaymaya çalışmayın. Bırakın kendi kendine kurusun

3 oksijen atomundan oluşan mucize

3 oksijen atomundan oluşan mucize


Dünyada yıllardır kullanılan ozon tedavisi Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladı.

Üç oksijen atomundan oluşan ozon ile tedavi, kanserle mücadele, diyabet ve şeker hastalıklarında, belboyun fıtığı, kas ve eklem romatizmaları, deri hastalıkları, göz hastalıkları, bağırsak hastalıkları ve kadın hastalıklarının yanı sıra selülit tedavisi, kan temizlenmesi ve saunada da kullanılıyor. Ozon Center uzmanları, obeziteye karşı da etkili olduğunu ifade etti.

Kumral Saç Boyası Yapımı





Kimyasal boyalar lenfoma kanseri riskini artırdığını hepimiz az çok biliyoruz.Peki beyazlarımızı kapatmak için ne yapmalıyız.Sizde doğal bir kumral saç rengine sahip olmak istiyorsanız İşte sizde evde kendiniz hazırlayabileceğiniz kumral renk doğal saç boyası nasıl hazırlanır ve nasıl uygulanır diyorsanız tarifimize göz atın

Malzemeler

bir/iki fincan kurutulmuş adaçayı
bir tatlı kaşığı karanfil
bir çorba kaşığı kına
iki fincan su


Adaçayı geceden kaynar suya konularak, ertesi gün süzülür. Kınayla karanfil karıştırılır; içine. macun halini alacak kadar adaçayı losyonundan katılır.

Saçlar şampuanla yıkanıp havluyla kurutulduktan daha sonra, macun düzgün bîr biçimde saçın her yanma, saç diplerim tarakla yol yol açarak sürülür. daha sonra saçlar taranır. Elde etmek istenen renge göre 30 dakika, daha koyu bir renk için bir-iki saat yada daha fazla bekletilir.

Bundan daha sonra saçlar sıcak suyla çalkalanır. Bu uygulama saca kızıl - kahverengi bir ton verir. Pek tabiidir ki, elde edilen renk saçın cinsine ve önceki rengine bağlı olacaktır. Cevizin taze, yeşil dış kabuğundan da saç boyası yapılabilir. Ceviz kabuğu kuvvetli bir boya olduğundan, kolaylıkla cildi ve elleri boyar. Bu nedenle boya yaparken ellere eldiven geçirmeli; cildin gereksiz kısımlarını boyamaması için de yüze yakın olan saç diplerine biraz zeytinyağı yada vazelin sürmeli. Cevizin taze yeşil dış kabuğu sıcak suda kaynatılır. Su yarıya inince ateşten çekilir. Soğuduktan daha sonra süzülür. Uzun süre bozulmadan dayanması için içine bir miktar alkol konur. Saçlar istenilen rengi alıncaya kadar pamukla her gün saç diplerine sürülür. Daha daha sonra haftada bir yada iki kez sürmek yeterlidir

MELTEM AÇIKEL SARI SAÇLAR İÇİN DOĞAL SAÇ BOYASI TARİFİ



Meltem Açıkel sarı saçlar için doğal saç boyası tarifi
Atv de yayınlanan 21 Ocak 2014 tarihli Zahite Yetiş’in sunduğu “Zahide ile yetiş hayata” programına konuk olan Meltem Açıkel, her zaman olduğu gibi yine birbirinden pratik bilgiler paylaştı. Pratik bilgilerin yanı sıra Meltem Açıkel, beyaz saçlar için kendi saçına da uyguladığı beyaz saçları kapatan sarı saçlar için doğal saç boyasını, Zahide Yetiş izleyenlerine paylaştı.
İşte sarı saçlar için doğal saç boyasının tarifi ve uygulanışı…
Malzemeler:
1 tutam papatya ya da 1 avuç içi
1 tutam adaçayı
1 tutam karanfil
1 tutam safran
1 tutam sarı kantaron
Limon kabukları saç derisine iyi gelir
Havuç yağı
Hazırlanışı ve uygulanışı: Bri tencerenin içine tüm malzemeleri ve havuç yağını ekleyip üzerine su ilave edin. 40 dakika kaynatıp blendırdan geçirip 1 gün bekletin. Daha sonra saçlarınızdaki beyaz saçlara saçı boyar gibi yedire yedire sürüp sitreç film ile sarın. 3- 4 saat saçlarınızda bekletin.
ilk başladığınızda haftada 2 defa daha sonra ayda 1 kez uygulanacak.

Aşk 4 yıldan sonra bağlılığa dönüşüyor

Aşk 4 yıldan sonra bağlılığa dönüşüyor
Frederic Beigbeder'in kaleme aldığı "Aşkın ömrü 3 yıldır" isimli kitap yayınlandıktan sonra iyice hararetlenen "Aşkın son kullanma tarihi olur mu?" tartışmaları halen sürerken yapılan bilimsel araştırmalar böyle bir sürenin olduğunu doğruluyor.


Aşkın kimyası denilen, enerji, neşe, dikkat yoğunlaşması ve ödül kazanma motivasyonu olan dopamin hormonu 4 yılın sonunda tükenmeye başlıyor ve yerini ilişkilerin yürümesinde kilit rol oynayan bağlılık duygusunu artıran oksitosin hormonuna bırakıyor.

Aşkı dolu dizgin yaşayan hiçbir çiftin kabul etmek istemediği "aşkın ömrü" ile tartışmalara son noktayı koyan bilimsel araştırmalar aşkın bir süresi olduğunu doğruluyor. Kadın erkek herkesin üzerinde konuştuğu aşkın ömrü ile ilgili konuşan Anadolu Sağlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Aylin Sezer, aşkın insanın hissettiği hiçbir duyguya benzemediğini söyleyerek, "Aşık olunca aklımızdan geçen binlerce düşünceye, kalbimizdeki duygular ve bedenimizin verdiği tepkiler eşlik eder. Duygular yoğunlaşır; mutluluk, hüzün, heyecan, huzur ve özlem aynı anda yaşanır. O kişiyi düşünmek bile vücudun tepki vermesine neden olur. Gözbebekleri büyür, vücut ısısı artar, çoğu cinsel doğrultuda olmak üzere bedensel tepkiler tüm vücutta hissedilir" dedi.

Aşkın, beynin ödül ve haz ile bağlantılı bölümleriyle ilgili olduğunu söyleyen Sezer, aşkın kimyasının enerji, neşe, dikkat yoğunlaşması ve ödül kazanma motivasyonu olan dopamin hormonundan oluştuğunu belirtti. Yapılan çalışmalarda aşık çiftlere birbirlerinin fotoğrafları gösterildiğinde, beynin ödül ve haz bölümünün aktif hale geldiğinin ortaya çıktığını vurgulayan Psikolog Sezer, "Aşık olunduğunda hissedilen heyecan ve enerji, beynin haz bölgesinin aktive olmasıyla salgılanan dopaminin eseri" diye konuştu.
ÇİKOLATA AŞK HORMONUNU ARTIRIYOR

Yenilik ve heyecanlı aktiviteler kadar dopamin salınımını tetikleyen bir başka şeyin de çikolata olduğunu dile getiren Psikolog Aylin Sezer, ilişkilerin bitiminde çikolata yemenin iyi gelmesinin bir sebebinin de bu olabileceğini belirtti. Ayrılık kaygısına, dopaminin yarattığı etkinin eksikliğini hissetmekle bağlantılı bir çeşit yoksunluk sendromu olarak da bakılabileceğini söyleyen Psikolog Sezer, "Çikolatanın beynimizde yarattığı etki de, kaybettiğimizi düşündüğümüz ve özlediğimiz hisleri bize yaşatıyor. Benzer bir etki, Sevgililer Günü'nde de yaşanıyor. Hediye edilen, birlikte yenen çikolatalar, dopamin salgılanmasını tetikleyip, ilişkiden alınan hazzı artırıyor" şeklinde konuştu.

AŞK GİDİYOR, BAĞLILIK GELİYOR

Yapılan araştırmalara göre aşkın ömrünün 18 ay ile 4 yıl arasında olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Sezer, bu süre sonunda kişilerin dopaminin yarattığı güçlü etkiyle bağışıklık kazandığını ve heyecan ile birlikteliğin verdiği hazzın da azaldığını belirterek, "Evrimsel teori de ilişkilerin ömrü için biçilen dört yıllık süreyi destekliyor. Bu teoriye göre, her ilişkinin amacı üremek ve soyunu devam ettirmek. İlişkilerin çoğu başladıktan dört yıl sonra bitebiliyor ya da olumsuz bir döneme geçebiliyor, çünkü bir çocuğun her iki ebeveynin desteğiyle büyümesi gereken süre de yaklaşık olarak dört sene" dedi.

Dört yıldan sonra dopamin hormonunun azalmasıyla aşkın boyutunun değiştiğini dile getiren Sezer, bu süreden sonraki ilişkilerin yürümesini sağlayanın bağlılık duygusu olduğunu belirtti. Yapılan araştırmalarda dört yıldan uzun süren ilişkileri olan çiftler incelendiğinde bağlılık duygusunun artmasını sağlayan oksitosin hormonunun fazlaca salgılandığının belirlendiğini kaydeden Aylin Sezer, "Bir annede çocuğunu emzirirken artan bu bağlılık hormonunun, uzun süre birlikte olan çiftlerin birbirlerine sarıldıklarında da arttığı görülüyor.

Araştırmalar, oksitosin hormonun orgazm sırasında en üst seviyeye çıktığını gösteriyor. Orgazm sırasında veya sonrasında kişilerin partnerleriyle sonsuza dek birlikte olmayı isteme hissi yaşamalarının bir sebebi de bu. Oksitosini, yani bağlılık duygusunu artırmanın en direk yolu dokunmaktan geçiyor. Masaj yapmak, sarılmak, öpüşmek ve sevişmek, bu hormonun salgılanmasını artırarak, bağlılık hissini güçlendiriyor" dedi.

Çirkin Erkek Mutlu Ediyor

Çirkin Erkek Mutlu Ediyor
Neden hep çok güzel kadınların yanında çirkin erkekler görüyoruz? Ve neden o çiftlerin ilişkileri daha uzun sürüyor?
Hollywood ünlülerinde de durum değişmiyor, Adriana Lima – Marko Jaric, Heidi Klum – Seal ve daha bir çok güzel kadın, uzmanlara göre çirkin erkek daha mutlu ettiği için onları tercih ediyor.

Çirkin erkeğin aldatma ihtimali yok!

ABD'deki Tennessee Üniversitesi uzmanlarının 82 çiftin evliliğini beş yıl boyunca izleyerek yaptığı araştırmaya göre, eşi kendisinden çirkin olan kadınlar kendilerini daha mutlu ve daha güvende hissediyor.

Uzmanlar; eşinden daha çekici olan bir erkeğin ufak kaçamaklar yapma şansının daha fazla olduğunu, böyle bir ihanet ihtimalinin ise kadının huzurunu ve mutluluğunu bozduğunu söylüyor.

Sosyal İlişkiler Profesörü Albert Daniel ise; partnerlerinden çirkin olan erkeklerin; kadınına daha fazla sahip çıktığını ve bu sahipliğin kadınların eş olarak kendilerinden daha çirkin erkekleri seçmesinde etkili olduğunu söylüyor.

Aşık Olduğunuzu Anlatan Hareketler

Aşık Olduğunuzu Anlatan Hareketler
Onu gördüğünüzde heyecanlanıyorsunuz. Eliniz ayağınız karışıyor. Ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Zaman zaman salıncakta gözünüz kapalı sallanır gibi oluyorsunuz.O halde kesin aşıksınız…

Bir dakika, aslında aşık değil misiniz? Anlaşıldı siz karar veremiyorsunuz. O halde aşık olup olmadığınız konusunda size yardım edelim…

Her konuşmada onun adı geçiyorsa,

Konuştuğu her kadını çok yakın arkadaşım dediği halde kıskanıyorsanız,

Burcunu öğrenip uyumlu olup olmadığınızı araştırdıysanız,

Türlü bahaneler yaratıp onu görmeye gidiyorsanız, ya da planlı olarak karşılaşıyorsanız,

Onu ummadığınız bir zamanda gördüğünüzde bayılacak gibi oluyorsanız,

Anlaşılmaz bir biçimde Johnny Depp hayranlığınız sona erdiyse,

Onun dokunduğu her hangi bir eşyayı devamlı yanınızda taşıyorsanız,

Geceleri yatakta hep onu düşünüyorsanız,

Size dokunduğu zaman kalbiniz yerinden çıkacak gibi oluyorsa, Evet siz kesinlikle aşıksınız!

Hoşlandığınız erkeğin dikkatini çekme yolları

Hoşlandığınız erkeğin dikkatini çekme yolları
Işıktan faydalanın: Araştırmalar, erkeklerin, göz bebekleri daha geniş olan kadınları çekici bulduklarını gösteriyor. Göz bebeklerinin ise ışık azaldıkça irileştiği ortada.Bu nedenle, hoşlandığınız kişiyle buluşacaksanız size tavsiyemiz onu loş ışıklı bir yere götürmeniz olacaktır.

Solundan yürüyün

Vücudun sol tarafı, sağ beyine bağlıdır ve sağ beyin, duygularla, güzellikle ilgilenen bölümlere sahiptir. Bu nedenle, hoşlandığınız kişinin solundan yürümeniz ve onun sol kulağına doğru konuşmanızın onun beyninin sağ yönünün daha çok uyarılacağına inanılmakta. Bu da, siz konuştukça onun duygusal olarak uyarılacağı anlamına gelir. Bizce denemekte yarar var!

Öne doğru eğilin

Vücut dili duygusal ilişkilerde son derece önemlidir. Eğer onunla konuşurken öne doğru eğilir ve onunla ilgilendiğinizi belli ederseniz, onun dikkatini çekersiniz.

Göz kontağınızı mükemmel bir gülümsemeyle birleştirin

Onunla göz kontağı kurduğunuz anlarda gülümsemenizi de bu kontağa katın. Missouri Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, göz kontağının, gülümsemeyle birleştiği zaman, daha dikkat çekici ve etkileyici olduğunu, daha çok işe yaradığını göstermiştir.

Parfümün gücünden yararlanın

Parfüm hem güzel kokmanın hem de unutulmaz olmanın mükemmel bir yoludur. Bir parfüm belirleyin ve onu sizin kişisel imzanız haline getirin. Böylelikle siz yanında yokken bile o parfüm burnuna gelince sizi hatırlayacaktır.

Hareketlerini taklit edin

Karşınızdaki insanın hareketlerini taklit etmenin, o kişinin size olan ilgisinin artmasına neden olduğu araştırmalarca kanıtlanmıştır. Birbirini taklit etmek, yakın arkadaşların ve sevgililerin farkında olmadan yaptıkları doğal bir fenomendir. Tabii ki bu, her yaptığınız taklit etmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Ama o kollarını çapraz bağlamışsa siz de bağlayabilir, içeceğinden bir yudum aldığında siz de kendi içeceğinizden bir yudum alabilirsiniz.

Güneşli ve açık bir havada buluşun

Güzel havalar, vücudumuzun endorfin salgılamasını tetikler ve kendimizi mutlu hissetmemizi sağlar. Bu aynı zamanda, buluştuğunuz gün ikinizin de iyi bir ruh halinde olmanızı sağlar ve günden ikiniz de çok daha fazla keyif alırsınız.
 
Bu önerilerimiz yanında tabii ki kendinize güvenin ve bunu belli edin! Unutmayın sizden daha değerlisi yok! 

Eşinize nasıl daha yakın olursunuz

Eşinize nasıl daha yakın olursunuz
İyi bir ilişkinin göstergesi, aynı zamanda sıkı bir dost da olabilmektir. Biz kadınlar kendimizi anlatmak, dertlerimizi paylaşmak konusunda daha rahat olsak da aynı şey erkekler için geçerli olmadığında, ilişkide bir dengesizlik söz konusu olur.
Hep siz anlatır, karşı taraf dinlerse, hep karşı taraf sizin sorununuzu çözmeye çalışırsa zamanla çatışmalar doğar. Tabii bu her ilişki için geçerli değildir ama ortalama olarak böyledir diyebiliriz. Kadınlar, ilişkilerinde, eşleriyle dostluk ve samimiyet ararlar. Erkeklerin kendilerini açmalarını isterler. Bunu nasıl mı yakalayabilirsiniz?

Size içini dökmesini sağlayın

Eşinizin size karşı adeta bir kapalı kutu oluşundan ve size içini dökmediğinden şikayet ediyorsanız doğru zamanı henüz yakalayamamışsınız demektir. Eğer yorgunsa ya da başka bir işle uğraşıyorsa ve rahatlamak istiyorsa, ona sorularla yaklaşmanız sonuç vermeyecektir. Peki ama doğru zamanı nasıl yakalayacaksınız? Hemen yanıtlayalım…
Eşinizin size duygusal anlamda en yakın olduğu an birlikte aktivite yaptığınız zamandır. Bu, ikinizin de uykusunun kaçtığı yatak sohbetleri, parkta yürüyüş ya da birlikte bulaşık yıkama zamanı bile olabilir.
Eşinizin size açılmasını zorlaştıran davranışlardan biri, gözlerinizi sabit bir şekilde onun gözlerine dikip “Hadi anlat” der gibi yapmaktır. Konuşurken size bakması için ısrar etmeyin. Erkeklerin çoğu gözlerine bakılmadığı zaman daha rahat konuşur.

Soru sormayı sorguya dönüştürmeyin

Bazen farkında olmadan soruları art arda sıralayıp sohbeti bir sorgulamaya dönüştürüyor olabilirsiniz. Biraz sakin olmaya çalışıp emir tonu kullanmamaya, sorularınızı azaltmaya, eşinizi suçlamaya ara verseniz nasıl olur? Biz söyleyelim: Kesinlikle harika olur! “Konuş benimle!”, “Neden bana anlatmıyorsun?” demek yerine “Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?” diye sorabilirsiniz. Size karşı rahat bir şekilde açılmasını istiyorsanız ona güven ve cesaret vermelisiniz.

Kendi sırlarınızı açıklayın

Bir başkasının sırrını öğrenmenin yolu, kendi sırrınızı ona açıklamaktır. Bu, karşınızdaki kişiyi cesaretlendirir. Özellikle eşinizin paylaşmak istemediği konular hakkında kendi hayatınızdan örnekler verin ve ortak noktalar bulmaya çalışın.

Bazen susmayı deneyin

Bazen bir insanı konuşturmanın en iyi yolu susmaktır. Bu kişi eşiniz de olsa… Sürekli soru sormak yerine olayları biraz akışına bırakmayı deneyin. Susmak ve samimi bir şekilde gözlerine bakmak, iyi bir dinleyici olduğunuz mesajını iletir karşı tarafa. Böylece sizin ısrarlarınızdan dolayı mecbur kaldığı için değil, kendiliğinden ve istediği için anlatacak size derdini.

Cilt bakımının aylık yıllık maliyeti

Cilt bakımının aylık yıllık maliyeti
Güzel olmak için yüzyıllardır çaba harcayan kadınlar, günümüzde güzelliğe ulaşmak için makyaj malzemesi ve bakım kremlerine milyarlar harcıyor.Yunan mitolojisinde güzelliğin sembolü olarak kabul edilen “Afrodit”, bakımlı olmak için fazla çaba harcar mıydı bilinmez ama, ne kadar güzel olursa olsun, güzelliğin aynası cildin yıpranıp yaşlanması, solgunlaşıp, kırışıklıklarla dolması, tüm kadınların korkulu rüyasıdır.

 Çamur banyoları, kil maskeleri ve süt banyolarıyla güzel olmak için yüzyıllardır çaba harcayan kadınlar, günümüzde güzelliğe ulaşmak için makyaj malzemesi ve bakım kremlerine milyarlar harcıyor. Kadınların güzel ve bakımlı olmak uğruna, yılda bir kaç milyon lira ile birkaç milyar lira arasında para ödediği addia ediliyor.

 Mesela; cildi dış etkilerden korumak ve temizlemek için kullanılan cilt bakım setlerinin fiyatı 10-15 TL den başlıyor. Makyaj temizleme sütü, tonik ve nemlendiriciden oluşan setlerin fiyatları, 30 TL ye  kadar varıyor. Bu setlerden yılda yaklaşık olarak 1 ile 3 tane kullanan kadınlar, cilt bakım ürünlerine yılda 30-150 TL harcamış oluyor.

 Her yaşta zarif ve çekici olmak isteyen hanımlar, kırışık önleyici ve cildi gerginleştirici yoğun bakım kremlerine 30-100 TLarasında para veriyor. Gece-gündüz kremi, tonik ve nemlendiriciden oluşan yoğun bakım setlerinin yılda 2-3 kez kullanıldığı gözönüne alınırsa, bu setler de kadınlara 50 ila 300TL ye maloluyor.

 Uykusuzluk, yorgunluk ve stres nedeniyle oluşan gözaltı torbaları, şişlik ve morlukları önleyen göz kremlerinin fiyatları, 5-25 TL arasında değişiyor. Bu kremler, kadınlara yılda 15-50TL arasında masraf çıkarıyor. Cilt bakımı yaparken kullanılan pamuk, el kremi, güzellik sabunu gibi yardımcı ürünler de yılda yaklaşık 50 TL ek masraf getiriyor.

 Sonuçta, güzel görünmek isteyen bayanların yılda 60 tl ile 600 tl arasında bir parayı gözden çıkarmaları gerekiyor. Cilt türüne ve yüz şekline göre yapılan makyajların yıllık maliyeti ise 25 ila 300 milyon lira arasında değişiyor. Saçların türüne göre hazırlanan şampuanların şişesi, 1-8 tl den alıcıları bekliyor. Yılda 10-12 şişe şampuan tüketen hanımlar, bu ürüne de yılda 10-100 tl ödüyor.

Başımızın belası siyah noktalar

Başımızın belası siyah noktalar
Kirli hava, yediklerimiz ve en çok stresin sebep olduğu siyah noktalar daima rahatsız eder bizleri. Cildimiz yaşadığı sürece de oluşmaya devam edecektir.Önemli olan nasıl yok etmeyi bilmemizdir. Öncellikle en önemli olan bir konuda cildi çok temiz tutmamız gerekiyor. Siyah nokta ve öte yandan da bu yağ bezecikleri bu yağ bezlerinin kir tutma özelliği çok fazladır. Gözeneğin üstüne çıkan kir anında yağı tutyo ve siyahlaşıyor. Bir yandan da aslında vücüt o siyah olan boya maddesi diye adlandırılan siyah noktaları vücüt kendi salgılıyor. Sabah ve akşam yüzümüzü çok iyi yıkamamız gerekiyor.

 
Saf su ile yani çeşmeden akan su ile yıkayabilirsiniz eğer cildiniz çok hassas ise içme suyuylada yıkayabilirsiniz. Ama emin olunki cildinizi çok temiz tuttuğunuz zaman kadinca.net çok iyi nemlendirdiğiniz zaman bu sorunlarla çok az karşılaşacaksınız. Sorunlu bir cildiniz varsa zaten bir dermatoloğa gitmeniz gerekiyor.

Temiz tuttunuz nemlendirdiniz, iyi bakım yaptınız, buhar banyosunu uygulamanıza ve hafif peling yapmanıza rağmen bir türlü siyah noktalardan kurtulamadıysanız ve çok iri büyüklükteyse kesinlikle bir dermatolog tedavisine girmeniz gereklidir.

Unutmamalısınız ki siyah noktalar sık buhar banyosu ve nemlendirme yöntemiyle çok çabuk uçar giderler.

Bir önceki yazımız olan Pürüzsüz bir cilt için cilt maskeleri başlıklı makalemizde cilt maskeleri ev yapımı, cilt maskeleri kolay ve cilt maskeleri tarifleri hakkında bilgiler verilmektedir.

Gelinler için bakım takvimi

Gelinler için bakım takvimi
Düğününüzde her zamankinden güzel görünmek istiyorsanız, yeterince zamanınız varken bunun için çaba harcamaya başlasanız iyi olur.
İşte size o muhteşem güne aylar kala başlayan bir geri sayım takvimi:
 
6 ay önce:  Zaman hala sizin tarafınızda, ama yine de cilt bakımıyla ilgili tedbirli olmalı ve katı bir güzellik rejimine girişmeniz gerekli. Büyük günde kusursuz görünmek, cildinizin ışıl ışıl olmasını istiyorsanız, bunun her şeyden önce gelen ve en basit yolu bol su içmekten geçiyor. Toksinlerden arınmak ve gerekli ışıltıya kavuşmak için En etkili ve ucuz yol bu. Günde en az sekiz bardak su içmelisiniz ve su içmeyi sevmiyor ve anlamsız buluyorsanız, aroma katması için limon dilimleri kullanabilirsiniz.
 
5 ay önce:  İyi bir cilt bakımı şart! Her sabah ve akşam temizleme – ton verme ve nemlendirme ritüelini uygulamalı ve haftada bir gerekli maskelerle ölü derilerden kurtulmayı da unutmamalısınız. Ayrıca en kısa zamanda bir vücut fırçası edinmeli ve her sabah bununla vücudunuzu fırçalamalısınız. Günde 3 dakikanın yağ depolarını kırma, detoks, ölü hücrelerden kurtulma, dolaşımı hızlandırma ve her kadının kabusu haline gelen selülitleri önlemede ne kadar etkili olduğuna inanamazsınız! Daha fazla sebebe ihtiyacınız var mı? Peki ala, balayına çıktığınızda bikininizin içinde de rahat etmek istemez misiniz?kadinca.net
 
4 ay önce:  Eğer yaz sezonunda evleniyorsanız, ayaklarınızla ilgilenmeye başlama vakti geldi. Onları her gün banyoda ovalayarak yumuşatmayı ve akşamları da nemlendirmeyi alışkanlık haline getirin. Uzun bir kış uykusundan çıkan ayaklarınız için biraz masrafa girmeniz ve onlara bir çift yumuşatıcı güzellik çorabı edinmeniz hiç de fena olmayacaktır. Ya da basitçe kremledikten sonra üzerlerine çorap giyerek sürdüğünüz yumuşatıcının etkisini arttırabilirsiniz gece boyunca.
 
3 ay önce:  Gelinliğinizi şimdiye kadar almış olmalısınız, öyleyse ne tür bir görünüm yaratmak istediğinizi düşünme vakti geldi. Makyajınızı kendiniz yapmadığınız sürece bir kaç makyaj artistinden  randevu almalısınız ve bu seçimleri de tavsiye üzerine yaptığınıza emin olmalısınız. Renk paleti ve elde etmek istediğiniz görünüm üzerinde kararlı/net olmalısınız. Eğer pek çok gelinin tercih ettiği gibi kendi makyajınızı kendiniz yapacak iseniz, pratik sizi mükemmelleştirir unutmayın. Saç stiliniz için de çeşitli magazinlerden ve internetten  araştırma yapmaya başlayıp, yavaş yavaş bu konuda da netleşmeye başlamalısınız. Ayrıca saçlarınızı 15 günde bir nemlendirmeyi unutmayın ya da çok kuru ve yıpranmışlarsa haftada bir.hafta önce:  Bronz olmak ya da olmamak? Sorumuz bu. Elbette güneşin teninize bıraktığı muhteşem parlaklık sağlıklı ve ışıl ışıl görünmenizi sağlayacaktır ama sahte bronzluk talihsizlikleri düğün beyazı ile asla uyuşmadığını unutmayın! Eğer bronzlaşmak için çeşitli ürünlerden faydalanmayı düşünüyorsanız, bunun için de şimdiden pratik yapmaya başlamanız iyi olur. Ve sakın önce ölü hücrelerden kurtulmayı unutmayın!
 
7 hafta önce:  Elleriniz ve tırnaklarınız, düğün boyunca o kadar çok göz önünde olacaklar ki; yüzüğünüzü görmek isteyen akrabalar bir yana senelerce nasıl göründüklerini belgeleyecek fotoğrafları unutmayın… İşte bu yüzden şimdiden el ve tırnak bakımına başlamalı, koyu renk ojeler sürmeyi bir an önce kesmeli, tırnaklarınızın nefes almasına izin vermeli ve her akşam tatlı badem yağı ile onları yumuşatmalısınız. Eğer tırnaklarınız ince ve kolay kırılmaya müsaitse, 15 günde bir tırnak kuvvetlendirici sürmeyi ihmal etmeyin. Ve hala edinmediyseniz, düzenli olarak el kremi kullanma huyunu bir an önce edinin, özellikle de ellerinizi yıkadıktan sonra.
 
6 hafta önce:  Prova zamanı! Saç stilistiniz ve makyözünüzle görünümünüze son şeklini vermek için randevulaşın ve bu arada da esas gün için randevunuzu teyit etmeyi ihmal etmeyin! Eğer saçınızı ve makyajınızı kendiniz yapmayı planlıyorsanız, yakın arkadaşlarınızla kız kıza bir gün ayarlayın ve denemelerinizi fotoğraflamayı unutmayın. Özellikle de gün ışığında! Gerçek bir fikir edinebilmeniz için…kadinca.net
 
5 hafta önce:  Haftalar, hatta aylar sonra, rüya gelinlik, mükemmel uyumdaki ayakkabılar, vintage görünümlü aksesuarlar için dükkan dükkan koşuşturduktan sonra, ayaklarınızı dinlendirme vakti geldi. Ayaklarınızı rahatlatmak için içine birkaç damla lavanta ya da yasemin damlattığınız suyun içinde bekletin. Ya da nişanlınızı ikna edebilirseniz, iyi bir ayak masajı da olur!
 
4 hafta önce:  Sıkı cilt bakımı rejimine devam, çok az kaldı. Bu arada gün içinde yorgun, susamış cildinizi yumuşatmak ve nemlendirmek için masanızın üzerinde ya da çantanızda mutlaka krem bulundurun – özellikle de klimalı bir ofiste çalışıyor iseniz. Ve alkolden uzak durun. Stresli ya da gergin hissediyor olsanız bile, alkol alımını minimum düzeyde tutmalısınız; çünkü cildinizi de saçınızı da kurutmakta üstüne yok!
 
3 hafta önce:  Tüm koşuşturmacadan sonra biraz kendinize zaman ayırın. Uzun uzadıya,  kokulu mumlar ve favori CD’niz eşliğinde köpüklü bir banyo öneriyoruz. Sadece bir saatliğine de olsa tüm bu telaşı unutmanız için ne gerekiyorsa yapın…
 
2 hafta önce:  Eğer saçlarınızı boyuyorsanız, şimdi tam zamanı; böylece rengin oturması için gerekli zamanı sağlamış ama tekrar uzadığında ortaya çıkan renk farkını da önlemiş olursunuz. Şekillendirmek için de belki hafif bir kırık temizletme operasyonu düşünebilirsiniz…
 
1 hafta önce:  Son rötuşlar! Bir güzellik salonuna gidip istenmeyen tüylerden kurtulma vakti. Ayrıca kaşlarınıza da burada şekil verdirtmenizi öneriyoruz, makyajınızın ne kadar daha iyi oturacağına inanamayacaksınız. Üstelik kirpiklerinizi de renklendirtebilir ve balayında sahilde maskara yoksunluğunun aklınızı meşgul etmesini engelleyebilirsiniz. Ve hazır oradayken bir hafta sonraki manikür pedikürünüz için randevu almayı unutmayın (düğünden bir gün öncesini ayarlamaya çalışın).
 
Bir gün önce:  Saçlarınızı bugün yıkayın. Yeni yıkanmış saça şekil vermek her zaman daha zordur, özellikle de düğün için bir topuz taşımayı planlıyorsanız. Tokalar ve firketeler de taze yıkanmış saçta zor durur. Manikür ve pedikürünüzü de bugün aradan çıkarmanız yarın için zaman kazanmanıza sebep olacaktır. Kaşlarınızı kontrol edin, son dakika müdahalesine ihtiyaçları var mı? Ve en önemlisi, bugün kesinlikle makyaj yapmamanız gerektiği – cildinizin nefes almasına izin vermelisiniz!

Hangi meyveler cildi güzelleştirir

Hangi meyveler cildi güzelleştirir
Kadınlar için cilt güzelliği çok şey demektir. Bakımlı olmak ve sağlıklı cilde sahip olmak düzenli ve doğru beslenmekten geçer. Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak için meyvelerin payı da büyüktür. Peki hangi meyveler cilde iyi gelir?

Cildi güzelleştirmenin bir yolu da da bol bol meyve tüketmektir. Meyvelerin içinde bulunan antioksidanlar cildinizin genç görünmesini sağlayarak yaşlanmasını önleyebiliyor. İşte güçlü antioksidanlar içeren cilde faydalı meyveler…

Ananas
Cildi pul pul dökülen kişiler bol bol ananas yiyebilirler. Cilt sorunlarından biri olan pullanmaya ananas iyi geliyor. Cildin dokusunu onararak, sertleşme ve kurumaları önlüyor. Günde birkaç dilim yediğiniz ananas aynı zamanda kırışıklıkları da önlüyor.

Çilek
Çok sevdiğimiz meyveler arasında yer alan çilek de, antioksidan içerikli bir meyvedir. Ciltteki kolajen miktarını attırarak yaşlanmanın sebebi olan serbest radikallare karşı cildi koruyor. C vitamini bakımından da zengin olan çilek, diş minesinin sararmasını da önlüyor.

Nar
Narda güçlü antioksidanlar arasındadır. Cildi serbest radikallere karşı koruyarak cildin yenilenmesini sağlar. Cilt hücrelerini korur ve yaşlanmayı önler. Cilt sağlığı açısından narında önemi büyüktür.

Enginar
Temiz ve ışıltılı bir cilde sahip olmak istiyorsanız enginar tüketebilirsiniz. Lifli bir meyve olan enginar vücudunuzun toksinlerden arınmasına yardımcı oluyor. Antioksidan içerikli enginar aynı zamanda ciltte meydana gelebilecek bir iltihaplanmayı da önleyerek kızarıklıkları gideriyor.

Bir Erkeği Etkilemenin Yolları

Bir erkeği etkilemenin yolları, zamanla öğrenilebilecek bir dizi davranışlarda gizlidir. Erkeklerin etkilendikleri pek çok faktörden bahsedebiliriz. Kimi erkekler için hiç anlamı olmayan bazı davranışlar, bazı erkekleri derinden etkileyebilir. Bunlar kişilerin gelişim süreçleri ya da daha önce hayatlarına dahil ettikleri kadınlarla ilgili kalıntılar olabilir. Burada bahsedeceğimiz konu ise erkeklerin etkilendikleri genel hareketler ve davranışlar olacaktır.
Bir Erkeği Etkilemenin Yolları arasında şunlar vardır:
  • Bakış ile etkilemek: En önemli etkileme yollarından bir tanesi gülümseyerek bakmaktır. Gülümseyen bir yüz, açmış bir çiçeğe benzer. Ve ikili ilişkilerin anahtarıdır.
  • Beden Duruşu ile etkilemek: Beden Duruşunuzun uzaktan bile algılandığını ve insanların kafasında sizin ile ilgili bir imge oluşturduğunu unutmayın. Diğer bir etkili yol ise, hangi ortamda olursanız olun zarif ve kendinden emin bir duruş sergilemektir.
  • Elbise, ayakkabı ve aksesuarlar ile etkilemek: Kendinize ait bir giyim-kuşam üslubunuzun oluşu çok önemlidir. Tıpkı konuşma tarzınız gibi giyim kuşamınız da sizin kişiliğinizi yansıtır. “Tencere yuvarlanır kapağını bulur” sözünü unutmayın. Hayat standartınızı yükseltmek istediğinizde, bütün bunları değiştirmek, geliştirmek gerekebilir.
  • Koku ile etkilemek: Güzel kokunun etkisini herkes bilir. “Bir Erkeği Etkilemenin Yolları” arasında duş aldıktan sonra güzel bir koku sürünmek de vardır.
  • Saç şekli ve rengi ile etkilemek: Günümüzde saçın şekli, canlılığı ve rengi bir kadının kişiliğinin, kendine güveninin ve başarısının bir ölçüsüdür. Tıpkı konuşma ve giyim-kuşam üslubu gibi saç renginizin, saçınızın canlılığının ve biçiminin de bir üslubu olduğunu unutmayın.
  • Ses Tonu ile etkilemek: Ses tonunuzu iletmek istediğiniz mesaja uygun bir şekilde kullanın. Ses tonunuzu bir ilişkiyi başlatabileceğiniz gibi, yine ses tonunuzu kullanarak bir ilişkiyi sona da erdirebilirsiniz. Bu örnek Bir Erkeği Etkilemenin Yolları‘ndan ses tonu kullanımının ne kadar önemli olduğunu göstermek için yeterlidir.
Sevdiğiniz bir erkekten ayrıldığınızda, yalnız kalmayın. Bir köşeye çekilip yalnız kalmak, depresyona davetiye çıkarmaktır. Olumlu insanlar ile birlikte olun. Geleceğe yönelik umutlu olun. Elinizde iki seçenek olduğunu unutmayın: “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” veya “Eski İlişkiyi Tamamen Bitirmek”. Doğru bir karar vermek için güçlü ve olumlu bir ruh halinde olmak zorundasınız. Aşırı duygusal olduğunuz anlarda, salya sümük ağladığınız anlarda bir karar vermekten kaçının. Unutmayın ki, aşırı duygusal olmak ve böyle davranmak‘Duygusalcılık’ adlı bir hastalıktır. Eğer aşırı duygusallık ile karar alırsanız, muhtemelen arzu ettiğiniz hedefe ulaşamazsınız ya da yanlış bir hedef belirlersiniz. Bazen “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” gerekir, bazen de “Eski İlişkiyi Tamamen Bitirmek” gerekir. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru kararı vermek gerekir.
bir erkeği etkilemenin yolları
Bir erkeği etkilemeninn en ekili yolu, gülümseyetek bakmaktır.

Suna dumankaya alerjık ve hassas cilt için maske

Hassas ve alerjık ciltler için maske
Malzmeler:
yarım olgun muz
1tatlı kaşığı nişasta
1tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı süt
3damla lavanta yağı
muzu eritip diğer malzemeleri karıştırın
temiz cilde sürün 20 dk bekletip önce ılık sonra soğuk su ile yıkayın

yaşlanmayı önleyici bitki yağı

97397091 large 05 235x300 yaşlanmayı önleyici bitki yağıGeçmişten günümüze önemini hala koruyan ve günümüzde bile bir çok derde deva amaçlı kullanılan bitkiler ve birtkisel karışımlar bulunmakta. Devekuşunu hepimiz biliriz. Uçma yeteneği olmayan tek kuş. Peki devekuşu yağını hiç duydumuz mu ?Taa eski çağlardan gelme bir şifa kaynağı. Eski Mısır, Roma ve Afrika kültürlerinde devekuşu yağı, 3000 seneden beri kozmetikten ağrıların giderilmesine kadar birçok alanda kullanılmaktaydı. Tarihi kaynaklar devekuşu yağının milattan önceki devirlerde de yaygın bir şekilde kullanıldığını gösteriyor. Öyle ki M.S.1.yy’da yaşamış olan Romalı filozof Pliney devekuşu yağının faydaları üzerine yazılar yazmıştır.
21. yy’da devekuşu yağının Omega-6 ve Omega-9 yağ asitlerini içerdiğini biliniyor. Bu temel asitler hücre zarlarının gelişmesine, vücudun daha etkin besin kullanımına çok büyük katkılarda bulunmaktadır. Ayrıca her ikisinde de cilt nemlendirici özelliği bulunmaktadır. Devekuşu yağı moleküler büyüklük olarak insan yağıyla aynı olduğundan vücut tarafından kabul edilmesi edilmesi çok kolaydır. Özellikle gelişmiş toplumlarda sağlık ve şifa amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca yaşlanmayı önleyici bir etkisi var devekuşu yağının.
Daha güçlü kaslar: Devekuşu yağı ile kaslara günlük masaj yapılarak kas ağırlıklarının arttığı ve kasların geliştiği tespit edilmiştir. Bu nedenle kaslardaki zedelenmelerde kas zayıflıklarında kullanılmaktadır. Özellikle sporcuların yaralanması sonucuda oluşan kas ağrıları için birebirdir.
Kuru ciltler: Kuru cilt vücudun temel yağ asidini kaybetmesinin bir sonucudur. Cilde devekuşu yağı uygulayarak cildinizin daha yumuşak ve pürüzsüz olmasını sağlayabilirsiniz.
Devekuşu yağı başağrıları, sinüs, tansiyon gibi hastalıklarda da faydalı bir şekilde kullanılmaktadır. Devekuşu yağı ayrıca rahatlatıcı özelliği de bulunmaktadır.
Yağın Faydalı Olduğu Durumlar:
Güneş Yanığı, Su toplama, Kuru ciltler, Sedef Hastalığı,Deri kesilmeleri, Yatak Ağrıları, Deri Yanmaları ,Kas Ağrıları,Deri Sıyrıkları .

Pervin Dinçerden cildi tazeleyen nane maskesi

2 300x184 Pervin Dinçerden cildi tazeleyen nane maskesi

Hava değişimlerinden ve makyajdan yorulan cildinizi kolayca canlandırmak içinUzman Estetisyen Pervin Dinçer’in önerdiği nane maskesini haftada 3 kez uygulayarak daha canlı bir cilde sahip olacaksınız.
Nane maskesi cildi serinletir ve canlandırır, yorgun cildi rahatlatır ve kendine getirir. Karma ciltler ile yorgun ciltlere uygun bir maskedir.
Nane maskesini hazırlamak için büyük bir tutam naneyi bir cezvede bir miktar su ile demleyip soğumaya bırakın. Sonra 1 yemek kaşığı demlenmiş naneyi 2 kahve kaşığı nemlendirici krem ile karıştırıdıktan sonra cildinize maske şeklinde uygulayın ve cildinizde 10 dakika bekletin.
İyi sonuç almak için Nane maskesini haftada üç kere uygulamalısınız.

Mat ciltler için

guzellik sirlari 20121 Mat ciltler içinMat ciltler için canlandırıcı maske yapımı
Malzemeler:
15 gr polen
15gr kil
20gr süt
Yapılışı:
tüm malzemeleri karıştırıp cildinize sürün 20 dk bekletip yıkayın haftada bir uygulayın

suna dumankaya sivilce lekeleri için kür

1217873647z 13 suna dumankaya sivilce lekeleri için kürsivilce lekeleri için maske tarifi
malzemeler:1 tutam reyhan otu
1adet limonsuyu
1 çay kaşığı kükürt(un haline getirilmiş
tüm malzemeleri karıştırın cildinize sürün 20 dk bekleyin ve cildinizi ılık su ile yıkayın
haftada bir bu işlemi uygulayın

Wonderbra 2014 İç Çamaşırı Modelleri

  • Wonderbra 2014 İç Çamaşırı Modelleri


Musa ( Moe) Nadlar tarafından Kanada’  da kurulan Wonderbra Kanadalı bayan markası olan Canadian lisanslı bir marka iken 1960 yılında Wonderbra adını almıştır. Wonderbra push up balenli sütyen türünde dünya çapında ün kazanmış bir iç çamaşırı markasıdır. 1994 yılından bu yana destekli tasarım modelleriyle ve yepyeni tasarımlarıyla genişleyen Wonderbra dünyanın en kapsamlı iç çamaşırı markası olmuştur.
Wonderbra 2014 İç Çamaşırı Modelleri
wander
wander1wander3wanderbraswanderbras2wonderbra_0wonderbra_şşşş